Neden vücudumuzda yaşayan diğer canlıları bilmeliyiz?
Vücudumuzda yalnız
olmadığımızı, çeşitli bölgelerimizde tek tek ve hatta koloni halinde bile gözle
görülmeyecek kadar küçük canlılar olduğunu biliyor muyuz?
Bizimle birlikte
yaşayan bu bakteri topluluğuna mikrobiyota adı veriliyor. Vücudumuzun yaklaşık
%1 ile 3’ü bu canlılardan oluşuyor. Bu canlıların neredeyse hepsi bizimle uyum
içerisinde yaşıyor ve bize zarar vermiyor. Tahmin edildiği üzere, bu
mikroorganizmalar ile hayatı paylaşmamız hastalıkta ve sağlıkta çok önemli!
Aslına bakılırsa,
bu canlıların bize birçok hastalığa karşı bağışıklık sağladığı araştırmalar
tarafından kanıtlandı. Vücudumuzun değişken durumlarına göre mikrobiyotamız da
değişiyor. Yakın zamanda ise bilim insanları bu değişkenlikten vücut
gelişimize, hastalık direncimize, beslenme durumumuza dair bilgi edinip,
geliştirdiğimiz hastalıklara karşı da daha doğru tedavi yöntemi
geliştirilebileceğini buldular. Bunun için yapılması gereken, çeşitli
bölgelerden alınan vücut sıvılarını sekans analizi için uygun ( [1] gibi)
şirketlere göndermek.
Obezite ve
diyabet bu alanda çalışması yapılan hastalıklar arasında birincil konumda. Amerika’da
yapılan çalışmaya [2] göre Tip1 diyabetli çocukların bağırsak flora çeşitliliği
azalıyor ve Firmicutes adı verilen bakteri çeşidi ciddi miktarda artıyor. Aynı
zamanda, obez insanların aşırı karbonhidrat tüketiminden kaynaklı mide
floralarının değiştiği bu çalışma [3] sayesinde gözlendi.
Bağışıklık
sistemine klasik bakış sadece organların ve kan hücrelerinin vücuda giren
patojenleri engelleme şeklinde iken, mikrobiyota sekanslama çalışmaları
sayesinde düşüncenin değişip, vücut sistemlerin florayı kontrol etmesi şeklinde
olması bekleniyor.
Bu tür çalışmalar
kişisel medikal tedavi yöntemleri geliştirmek adına çok önemli, çünkü
bildiğimiz gibi her insanın vücut mekanizması, DNA dizisi gibi farklı ve tek.
İlerleyen çalışmalar ile muhtemelen daha fazla insan ve etkileşimde bulunduğu
her şey odaklı tedavi yöntemlerini hayatımıza sokacağız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder